2 Kasım 2010 Salı

29 Ekim'de Kaş'taydım


Dalışa sağından solundan bulaşmış herkes Kaş'ta illa ki dalmıştır. bu sene 29 Ekim'in cuma gününe denk gelmesiyle adeta Kaş dalıcıların akınına uğradı. Öyle ki orada 3 gün geçirmeme rağmen sadece 1 dalış gerçekleştirebildim (tabii bu benim tembelliğimden de kaynaklanıyor olabilir:)
Kaş'ta 29 ekim sezon kapanışı olarak belirleniyor ve sezonun kapanışı davullarla zurnalarla yapılıyor. restoranlara ait masalar sandalyeler meydanda boş yer kalmayacak şekilde diziliyor, meydana bir platform kuruluyor. hava karardıktan sonra ise havai fişek patlamalarıyla gece başlıyor. alkol su gibi akıyor, herkes deli gibi dans ediyor ve eğleniyor. İşletmelerin çoğu 29 Ekim'in ardından yoğun geçen sezonun yorgunluğunu üzerlerinden atmak için inzivaya çekiliyor.
daha önce 29 Ekim'de Kaş'a gitmemiştim, ilk defa bu güzel şenliği görme fırsatım oldu:) ya da yine göremedim desem daha doğru olabilir. O kadar gittin de nasıl göremedin diye merak ettiniz haliyle, o zaman ben de anlatayım. Geceye Bahçe Balık'ın enfes mezeleri ve ahtopot ızgarasıyla başladık, tabii rakılar da mezeye eşlik etmekteydi. Bahçe Balık'ta Şahika'nın muhteşem suflesiyle yemeği tamamladık. (Bahçe Balık'ın suflesi hayatımda yediğim en güzel sufledir ve şiddetle tavsiye edilir!!!!!!) gece 12ye doğru meydana indiğimizi itiraf edeyim ben hatırlamıyorum, doğru düzgün yemek yiyemediğimden olsa gerek rakı beni acayip çarptı:/ meydana indiğimizde eğlence bitmiş ve herkes duvarlarda içmeye devam ediyormuş (mış ile anlatmam daha doğru sanırım çünkü film şeridi kopuk bende:P) Oradan hep beraber arkadaşımın evine geçtik ve kendi partimize evde devam ettik, sonrasında da RedPoint'le biten bir gece oldu, ve inanın saat kaçta yattığımızı da hatırlamıyorum.
Aklımda kalanlar Bahçe Balık'ın müthiş ahtopotu ve suflesi oldu anlayacağınız:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder