28 Kasım 2010 Pazar

Eğitim Sonrası İlk Dalış

Sertifika almak için gerekli olan sualtı becerilerini gerçekleştirdikten sonra ilk dalışı yapmak gerçekten çok heyecan verici bir durumdur. Aynı zamanda tedirginlik de yaratır. Becerileri gerçekleştirmiş olabilirsiniz, 18 metre dalışını gerçekleştirmiş olabilirsiniz ama yine de kendinizi gerçek bir dalış için hazır hissetmeyebilirsiniz ve bu da gerçekten çok normal. Dalış becerileri deneyim kazandıkça yerine oturur, bunu bisiklete binmeye, araba kullanmaya benzetebiliriz. İlk başta öğrenirken hiç yapamayacağınızı düşünseniz de dalış sayınız arttıkça suyun altındaki becerileriniz de artacak, zamanla kendinizi çok daha rahat hissetmeye başlayacaksınız. Eğitim sonrası ilk dalışta aşağıdaki önerilerime dikkat ederseniz keyifli ve rahat bir dalış geçirebilirisiniz.
  •      Dalış öncesi hafif yemekler yiyin.
  •      Dalış buddynize güvenin, buddynizin sizden daha deneyimli olmasına özen gösterin.
  •      Dalış planını dikkatlice dinleyin.
  •      Herhangi bir tedirginliğiniz, probleminiz varsa dalış öncesinde ve dalış boyunca dalış liderinizle paylaşmaktan çekinmeyin.
  •      Dalış malzemenizi kendiniz hazırlayın.
  •      Buddy check i asla ihmal etmeyin. 
  •      Su altı işaretlerine hakim olduğunuzdan emin olun.  
  •      Denge yeleğinizin hava valflarının nerede olduğunu kontrol edin, denge yeleğine nasıl hava basacağınızı ve yeleğin havasını nasıl boşaltacağınızı tekrar kontrol edin.
  •      Derinlere gittikçe basınçtan dolayı havanın hacmen küçüldüğünü bu yüzden yükseldikçe havanın genleşeceğini dolayısıyla BCDnizdeki havanın sizi yukarıya kaldıracağını unutmayın. Yüzerliliğinizi nötrde tutmak için derinlik azaldıkça yani yükseldikçe BCDnizden hava boşaltmayı ihmal etmeyin. Aksi kontrolsüz çıkışa neden olabilir.
  •      Kaç kilo ağırlık almanız gerektiği konusunda dalış liderinize danışın.
  •      Dalış kurallarını hatırladığınızdan emin olun.
  •      Dalış liderinize eğitim sonrası ilk dalışınız olduğunu mutlaka hatırlatın.



27 Kasım 2010 Cumartesi

dalışta buddy sistemi


Dalış yaparken birçok konuda temkinli olmakta fayda vardır, bunlardan en önemlisi de buddy sisteminin önemini kavrayabilmek.
size buddy nizle mükemmel dalış yapabilmeniz için birkaç ipucu vereceğim
  • buddy nizle dalış öncesinde tanışın, onun hakkında bilgi edinin, kaç dalışı olduğu, nerelerde daldığı, ne kadar tecrübeli olduğu hakkında fikir sahibi olun
  • hava tüketiminin nasıl olduğunu sorun, eğer çok hava tüketen biriyse dalış boyunca havasını daha sıklıkla sorun, havasının azalabileceğini göz önünde bulundurarak ona yakın yüzmeye özen gösterin
  • sualtı fotoğrafı, videosu çekmek gibi ilgi alanları olup olmadığını öğrenin. çekim yapan bir dalıcıya buddy olmanın daha zor olduğunu aklınızdan çıkarmayın
  • dalış briefingini beraber dinleyin.
  • kimin ne tarafta yüzeceğini karalaştırın.
  • buddy nizle yakın yüzmeye özen gösterin, buddyniz ihtiyaç duyduğu anda yanında olabilecek mesafede olmayı ihmal etmeyin
  • buddynizle aynı derinlikte yüzün, eğer buddyniz sizden derinde ya da alçakta yüzüyorsa ona derinliği eşitlemeniz gerektiğini hatırlatın
  • tabii ki en önemlisi dalış öncesi buddy check yapmayı sakın unutmayın, dalışa buddy check yapmadan asla başlamayın

24 Kasım 2010 Çarşamba

sezon bitti!!!

Bayram tatilini fırsat bilerek son dakika kararıyla yine Kaş'a gittim. 13 kasım cumartesi ilk uçağa atladım sağ olsun bir arkadaşım beni hava alanından aldı ve hep beraber Kaş'a yolculuğumuz başladı. Antalya Hava Limanı ila Kaş yaklaşık 2 buçuk saat sürüyor. Aslında o yolu çok daha uzun sürede kat etmek lazım çünkü Kemer, Olimpos, Adrasan, Finike ve Demre'yi es geçmek sanki biraz haksızlık oluyor ama Kaş'a gidilecekse değer sanki:)
Kaş'a gelmek üzereyken bütün Kaş'i tepeden izleme fırsatınız oluyor ve ben de tek tek saymaya başladım adacıkları; burada da daldım burada da daldım diye şımararak:)
Kaş'ta kimsecikler yoktu, Kaş'a çok yakışan bir sessizlik hakimdi ve ben ilk gün mutluluktan yemek bile yiyemedim, sadece 1 tas çorbayla yetindim. Kaş karın doyuruyor olsa gerek!! cts ve pazar dalış yapmadım, Kaş kışının tadını çıkardım.
Bougainville ile pzt ve salı günü dalış yaptık. Teknede çok az kişiydik ve en deneyimsiz dalıcı bendim!! Veee sezon boyunca dalmak için bir türlü fırsat bulamadığım yere gittik dalışa: Karides Mağarası! Bu dalışın ayrıntılarını bir önceki yazımda anlattım. Bu dalışı yaşadığım sürece unutmam mümkün olmayacak.
Pina'ya ve Kanyon'a yine daldım ve böylelikle sezonu kapatmış oldum. Bu sezon kayıtlı 40 dalış gerçekleştirmişim. Mayıs'a kadar dalış yapamayacağım ve daha geçen hafta dalış yapmama rağmen inanılmaz derecede özledim dalış yapmayı. Kim bilir belki yine son dakika planıyla başka dalış kaçamakları gerçekleştiririm:)

19 Kasım 2010 Cuma

karides mağarası


Kaş'taki Karides Mağarası uzun süredir dalmak istediğim ancak bir türlü dalamadığım bir magaraydı geçen haftaya kadar!! geçenlerde inanılmaz bir şekilde Karides Mağarası denk geldi ve bana da oraya dalmak düştü:) tekneden dalış bilgisayarı ödünç aldım bu da dalışın her dakikasını kontrol etme olanağı verdi bana. dalis 30-35 dakika kadar sürdü ve hayatımın en zor dalışıydı. 4 kişilik bir ekip olarak dalışı gerçekleştirdik. teknden suya atladık, bcdleri boşaltıp aşağı
inmeye başladık. ilk 10 dakikada mağaranın ağzındaydık. mağara 40 metrede başlıyor ve içeride derinlik 45 metreyi buluyor. mağaraya giriş inanilmaz güzellikte, kapının ağzından sarkan ipler inanilmaz mistik bir görüntü oluşturmakta. en yakın zamanda fotoğraf makinesi edinmem gerektiği gerçeğini bir kez daha yüzüme vurdu bu dalış.
mağarada sanırım 10 dakika kadar kaldık. magaranin içi son derece karanlık ve bizim de fenerlerimiz çok güçlü ışık vermiyordu. benim gibi asansörden bile korkan kapalı alan fobisi olan bir insan için karanlık mağarada olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal edin!! mağaraya ilk girdiğimde nefes alamadığımı düşündüm. azotun da etkisiyle hareketlerim baya bir yavaşlamıştı. birkaç saniye kendime gelebilmek için olduğum yerde kaldım ve dalışın asla unutulmaması gereken kuralını geçirdim aklımdan: panik kazayı getirir kazanın da sonucu tahminlerin ötesinde olabilir. madem bu kadar istiyordum ve daldım buraya, dalışın tadını çıkarmak yapılacak en mantıklı hareketti. buddy min yanına gittim ve fenerlerimizi duvarla doğrulttuğumuzda onlarca karidesin sağa sola kaçıştığını gördüm. bu manzaraiçin bu dalış tekrar ve tekrar yapılır dedirtecek cinstendi. mağaradan çıkarken turkuaz rengindeki deniz sizi adeta kendine çekiyor ve manzaranın sarhoşluğuyla mağaradan çıkıyorsunuz. tekneye vardığımızda buddy me dalış esnasında çok korktuğumdan bahsettim o da bana hiç fark etmediğini söyledi. evet korkmuştum ama korkumu kendimi sakinleştirmeye çalışarak yendim ve harikulade bir dalış gerçekleştirmiş oldum. mağaranın görüntülerini merak ediyorsanız sevgili hocam Atila Kara nın çekmiş olduğu videoya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

www.magarakasifleri.com

12 Kasım 2010 Cuma

maske tahliyenin önemi


Bildiğiniz üzere dalış eğitimi alırken maske tahliye, maskesiz yüzme, regülatör çıkarma, çimlenme gibi dalıcı adaylarını zorlayıcı beceriler gerçekleştirilir ve sonrasında da bu beceriler bir daha yinelenmez. Benim size tavsiyem her dalışta emniyet beklemesi yaparken maske tahliyesi yapmanız. Böylelikle suyun altında çok daha kendinize güvenli ve rahat olacaksınız. Geçenlerde dalış esnasında dalış liderim maskemi çıkarmamı istedi ve ben korktum, 2 yıldır bu beceriyi tekrarlamamıştım ve maskeyi çıkartınca kendimi nasıl hissedeceğimi bilemedim. Maskeyi çıkartınca nefes almakta sıkıntı çektim. Bunun üzerine dalış hocam bir şnorkel almamı ve başımı suya sokarak maske takmadan ağzımdan nefes alıp burnumdan nefes verme egzersizini yapmamı istedi. Yaklaşık 1 saat kadar bu egzersizi yineledikten sonra maske tahliye konusunda kendime güvenim arttı:) Bu çok basit bir egzersiz ve ihmal edilmemesi gerekiyor çünkü dalışta en ufak bir paniğin sonucu ağır olabilir, bunu asla göz ardı etmemek gerekiyor.

Maske seçimi


Dalışa başladıktan sonra malzeme alımına yavaş yavaş başlayabilirsiniz. Öncelikle yüzünüze uygun bir maske seçimiyle başlamanızda fayda var. Maske seçimi için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
· Öncelikle maskeyi alın ve maskenin bandını başınızdan geçirerek yüzünüze yerleştirin
· Burnunuzla nefes alın ve birkaç saniye o şekilde bekleyin, yüzünüzü aşağı eğin, sağa sola oynatın, maskenin yüzünüzden düşmediğinden emin olun
· Tek bir maskeyi deneyerek karar vermeyin, deneyebildiğiniz kadar maske deneyin ve kendinizi en rahat hissettiğiniz maskeyi satın alın.

4 Kasım 2010 Perşembe

Köpekbalıkları yok olmasın!!!


Köpekbalıkları küçüklüğümüzden beri bize deniz canavarları olarak tanıtıldı. insan yiyen katil balık nam-ı diğer "jaws" olarak belleklerimize işlendi bu yaratıklar. İstatistikleri incelediğimiz zaman hiç de beklemediğiniz bir sonuçla karşılaşacaksınız. Yılda ortalama 4 kişi köpekbalıkları tarafından öldürülürken insanlar yılda 100 milyonun üzerinde köpekbalığını öldürüyor!!! sadece 2007 yılında 20 kişi köpek ısırması, 49 kişi yıldırım düşmesi, 79 kişi avlanma esnasında, 747 kişi ise bisiklet kazalarında hayatını kaybetmiş. Yorum sizin!!


daha fazla bilgi için http://sharkangels.org/ adresini ziyaret edebilir hatta sharkangels sitesine üye olup destek verebilirsiniz.


3 Kasım 2010 Çarşamba

nereye gitti bu hava?


dalışa yeni başladıysanız eğitmenlerinizin ya da dalış liderlerinizin sizden çok daha az hava tükettiğini fark ettiğinizde sormaya başlarsınız, bu insanlar suyun altında nefes almıyor mu, nasıl beceriyorlar bu kadar az hava tüketmeyi diye. dalışa ilk başladığınızda hava tüketiminizin fazla olmasını yadırgamayın. Yeni bir dünyaya adım attınız ve bu ortama alışmaya çalışıyorsunuz. yüzerliğiniz mükemmel değil, heyecanlısınız, suyun altında deneyimli dalıcılar kadar rahat olmamanız çok normal. dalış sayınız arttıkça suyun altında daha rahat hissetmeye başlayacaksınız ve deneyiminiz arttıkça yüzerliliğiniz de iyileşeceği için bcd ile daha az oynamaya başlayacak, suyun altında daha yavaş hareket edecek ve daha sakin olmayı öğreneceksiniz. biraz sabırlı olmayı da öğrenmelisiniz, pat diye az hava tüketmeyi beklemeyin. bir sürü dalışım var hala çok hava tüketiyorum diyorsanız bunun sebepleri şunlar olabilir:


  • suyun altında çok hareketli olmak
  • biyolojik ve fiziksel farklılıklar (erkek/kadın, cüsse farkı): Kadınların hava ihtiyacı erkeklere göre daha azdır, bu sebeple genellikle kadınlar erkeklere göre daha az hava tüketir. ufak tefek biri de iri yapılı birine göre daha az hava tüketecektir.
  • heyecanlı olmak: dalış anında çok heyecanlanıyorsanız nefes alıp verişiniz doğal olarak hızlanacak bu da daha çok solumanıza neden olacaktır.
  • hızlı hareket etmek: unutmayın dalış esnasında her 10 metrede 1 atm artan basınca maruz kalıyorsunuz, bu da sudaki hareketinizin karadaki kadar rahat olmayacağı anlamına gelir. suyun altında hareket ederken mümkün olduğunca yavaş ve sakin olunmalı, hızlı hareket etmekten kaçınmalıyız.

2 Kasım 2010 Salı

dalışta çuvallamamak için


tüplü dalışa olan ilgi gün geçtikçe artıyor ve bu ilgiyle sertifikalı dalıcıların sayısı da artıyor.an cak dalış sertifikası almak biraz çaba ve ilgi gerektiriyor. sertifikayı aldıktan sonra da süper dalıcı olunmuyor. aşağıda yazdığım hatalara düşmek dalışta çuvallamaya neden olabilir:


  • sadece istatistikleri dikkate almayın: Ne kadar dalışınız olduğu, hangi sertifikalara sahip olduğunuz, dalışlarınızın ne kadar uzun sürdüğüyle böbürlenmeyi bırakın. önemli olan dalışlarınızın ne kadar kaliteli geçtiğidir.
  • bcd nizin nasıl özellikleri olduğu, regülatörünüzün son model olması, paletlerinizin süpersonik olmasına takılmayın. unutmayın, bu ekstra özellikler olmasa da dalışı gerçekleştirebileceğinizi unutmayın.
  • dalışta yüzerliğinizi iyi ayarlayın ve sağı solu tekmelemeyin. unutmayın bir tekmeniz mercanlara inanılmaz zarar verebilir.
  • iyi bir buddy olmayı öğrenin. dalış sırasında buddy nizle aranızadaki mesafeyi koruyun, buddy nizin ihtiyaçlarına karşı duyarlı olun, asla benim buddy ye ihtiyacım yok diye düşünmeyin.
  • dalış liderinin talimatlarına uyun, suyun altında gruptan bağımsız hareket etmeyin.
  • hava tüketiminizi minimuma düşürün. grupla beraber daldığınızda eğer çok hızlı hava tüketirseniz grup dalış planını gerçekleştirmeden geri dönmek zorunda kalırsınız. bu da hem sizin hem de grubunuzun iyi dalışlar yapmasını engeller.
  • disiplinsiz davranmayın, asla kendinize çok güvenmeyin. her dalış öncesi buddy check yapmayı unutmayın.
  • dalıştan sonra malzemelerinizi sökün, bcd nizin içindeki suyu boşaltarak asın, regülatörünüzü tatlı suyla yıkayın, elbiselerinizi asın, malzemelerinizi size ait sepetlere doldurun. tüpü asla sahipsiz bırakmayın, yerine bağlayın. ağırlık kemerlerini kaldırırken tokasız tarafından tutun. tüpün devrilmesi ya da ağırlıkların düşmesi sonucu yaralanmalar meydana gelebilir.


Kaş'ta tipik bir gün nasıl geçer?

Kaş tatilini geçirmeye gelenler için türlü aktivitelerle dolu bir yer. bu aktiviteler arasında dalış, sea kayaking, yamaç paraşütü, trekking gibi extreme sporlar da yer alır. kaş a geldiğinizde neler yapabileceğiniz konusunda kaldığınız otel/pansiyonun işletmecileri size her türlü bilgiyi verirler. ben genelden bahsettim, dalış dışında diğer aktivitelerin hiçbirini denemedim; Kaputaş plajında yüzmedim, patarayı görmedim, yamaç paraşütünü denemedim, saklıkent'e gitmedim, kekova batıkşehirin üzerinde kayaklarla geçmedim. ben size dalışla dolu bir günü anlatacağım.
sabah 9.00 da teknede olacak şekilde evden çıkılır. (tekne normalde 09.30'da hareket ediyor ama erkenden tekneye gidip malzemeleri hazırlamakta fayda var) evden çıkıp pastaneye uğranır, zeytinli açma alınır. malzemeler hazırlanır, şimdi çay ve açma vakti:) tekne 9.30 da hareket eder ve dalış noltasına doğru yaklaşık 15dklık yolculuk başlar. daldık çıktık, dalış anılarını paylaştık, çayımızı içtik derken 12 civarında marinaya dönülür, boş tüpler doldurulmak üzere ofise taşınır, bu arada 2 saatlik bir mola verilir. temmuz ağustos aylarında hava çok sıcak olduğu için genelde serin ortamlara gitmekte fayda var bu zaman diliminde. benim tercihim arkadaşımın evine gidip vantilatörün altında serinlemek yönünde oluyor. bir diğer alternatif de küçükçakıl a gidip buz gibi sulara kendini bırakmak da olabilir. öğle yemeği olarak da Derya's beach ten pizza şiddetle tavsiye edilir!!! Tabii Meydan'in ve Kaşım'ın pidelerini de es gecmek olmaz.
saat 2 civarında yine teknede hazır olunur, malzemeler hazırlanır, günün ikinci ve son dalışı gerçekleştirilmek üzere yol alınır. dalışlar gerçekleştirilir, marinaya dönülür, dekobirası için en yakın yere gidilir; genelde orman (kaşspor çay bahçesi) tercih edilir. sonrasında herkes dağılır, duş alınır, yemek yenir, gece için yine toplaşılır, ya evde müzikle zaman geçirilir ya da mavinin duvarında birayla muhabbet edilir. gece alkol çok kaçırılırsa ertesi günün ilk dalışı da büyük ihtimalle kaçırılır:)

29 Ekim'de Kaş'taydım


Dalışa sağından solundan bulaşmış herkes Kaş'ta illa ki dalmıştır. bu sene 29 Ekim'in cuma gününe denk gelmesiyle adeta Kaş dalıcıların akınına uğradı. Öyle ki orada 3 gün geçirmeme rağmen sadece 1 dalış gerçekleştirebildim (tabii bu benim tembelliğimden de kaynaklanıyor olabilir:)
Kaş'ta 29 ekim sezon kapanışı olarak belirleniyor ve sezonun kapanışı davullarla zurnalarla yapılıyor. restoranlara ait masalar sandalyeler meydanda boş yer kalmayacak şekilde diziliyor, meydana bir platform kuruluyor. hava karardıktan sonra ise havai fişek patlamalarıyla gece başlıyor. alkol su gibi akıyor, herkes deli gibi dans ediyor ve eğleniyor. İşletmelerin çoğu 29 Ekim'in ardından yoğun geçen sezonun yorgunluğunu üzerlerinden atmak için inzivaya çekiliyor.
daha önce 29 Ekim'de Kaş'a gitmemiştim, ilk defa bu güzel şenliği görme fırsatım oldu:) ya da yine göremedim desem daha doğru olabilir. O kadar gittin de nasıl göremedin diye merak ettiniz haliyle, o zaman ben de anlatayım. Geceye Bahçe Balık'ın enfes mezeleri ve ahtopot ızgarasıyla başladık, tabii rakılar da mezeye eşlik etmekteydi. Bahçe Balık'ta Şahika'nın muhteşem suflesiyle yemeği tamamladık. (Bahçe Balık'ın suflesi hayatımda yediğim en güzel sufledir ve şiddetle tavsiye edilir!!!!!!) gece 12ye doğru meydana indiğimizi itiraf edeyim ben hatırlamıyorum, doğru düzgün yemek yiyemediğimden olsa gerek rakı beni acayip çarptı:/ meydana indiğimizde eğlence bitmiş ve herkes duvarlarda içmeye devam ediyormuş (mış ile anlatmam daha doğru sanırım çünkü film şeridi kopuk bende:P) Oradan hep beraber arkadaşımın evine geçtik ve kendi partimize evde devam ettik, sonrasında da RedPoint'le biten bir gece oldu, ve inanın saat kaçta yattığımızı da hatırlamıyorum.
Aklımda kalanlar Bahçe Balık'ın müthiş ahtopotu ve suflesi oldu anlayacağınız:)